Zeytinyağı sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, mevcut durumda yılda sadece 3-5 ay çalışarak yeterli kar elde edememekte ve bu durum ülke ekonomisini olumsuz etkilemekte, istihdam miktarının düşük seviyede kalmasına neden olmaktadır. Ancak, işletmelerin tesislerini yılın tamamında verimli bir şekilde çalıştırmalarını sağlamak için bazı adımlar atılabilir ve farklı iş kollarına yatırım yapılabilir.
İşletmelerin çeşitlendirme yoluna gitmesi, zeytinyağı üretimine alternatif ürünlerin eklenmesi anlamına gelir. Bu şekilde, tesisler daha uzun süre boyunca faaliyet gösterebilir ve gelir elde etme potansiyeli artırılabilir. İşletmeler, aşağıdaki önerileri dikkate alarak çeşitlendirme stratejileri oluşturabilir:
Mantar üretimi (istiridye veya klasik kültür mantarı): Mantar yetiştiriciliği, zeytinyağı üretimine kıyasla düşük maliyetli bir seçenektir. Bu iş kolu için özel bir altyapı gerektirmez ve nem ile havalandırma gibi temel ihtiyaçlara odaklanır. Çadır yapılar veya uygun mekanlar kullanılarak, her gün hasat yapılabilen bir üretim gerçekleştirilebilir.
Fıstık ve/veya ceviz işletmesi: Fındık ve ceviz gibi kuru yemişlerin üretimi, zeytinyağı üretimine göre daha az yatırım gerektirir. Ancak, bu iş kolu için kabuk açma, kavurma ve paketleme gibi süreçlere özen gösterilmelidir. İşletmeler, fındık veya ceviz yetiştiriciliğiyle birlikte işleme ve paketleme aşamalarını da içerebilecek bir üretim zinciri oluşturabilir.
Arıcılık ve bal üretimi: Arıcılık, mevsimsel bir iş kolu olsa da, uygun şartlarda işletmeler için ek bir gelir kaynağı olabilir. Arıcılık faaliyetleri, zeytinyağı üretimiyle uyumlu bir şekilde yürütülebilir. Tesislerin yakınında uygun bir arazi bulunması halinde, arı kovanları kurularak bal üretimi gerçekleştirilebilir.
İncir işletmesi: İncir, zeytinyağı üretimiyle benzer iklim ve coğrafi koşulları paylaşan bir üründür. İşletmeler, incir yetiştiriciliğine yönelik yatırımlar yaparak tesislerini yıl boyunca faaliyette tutabilirler. İncirlerin fırınlanması, paketlenmesi ve işlenmesi gibi süreçler için gerekli altyapı oluşturulabilir.
Bu çeşitlendirme adımlarıyla birlikte, zeytinyağı tesislerinin verimliliğini artırmak için diğer ürünlerle işbirliği yapılabilir. Örneğin, zeytinyağı tesisleri, sirke, limonata veya nar ekşisi gibi ürünlerin üretimini de gerçekleştirebilir. Bu şekilde, tesislerin kullanım süresi ve ürün çeşitliliği artırılarak ek gelir sağlanabilir.
Ayrıca, salamura zeytin üretimi de zeytinyağı tesislerinin kardeş ürünü olarak değerlendirilmelidir. Salamura zeytin işletmeciliği için ayrı bir yatırım gerekmektedir, ancak bu yatırım sayesinde prina yağının elde edilmesi ve prinaların kurutularak yakıta dönüştürülmesi gibi farklı gelir kaynakları oluşturulabilir.
Özetlemek gerekirse, işletmelerin zeytinyağı sektöründeki verimliliklerini artırabilmeleri için çeşitlendirme stratejileri benimsemeleri önemlidir. Çeşitli iş kollarına yatırım yapmak, tesislerin yıl boyunca faaliyette kalmasını sağlayarak ülke ekonomisine olumlu katkılar sağlayabilir. Aynı zamanda, diğer ürünlerle işbirliği yaparak ve salamura zeytin üretimiyle kardeş ürünleri değerlendirerek gelir çeşitliliği oluşturulabilir ve işletmelerin sürdürülebilirliği sağlanabilir.